ackerbau

listen to the pronunciation of ackerbau
German - Turkish
tarım
English - Turkish

Definition of ackerbau in English Turkish dictionary

farming
çiftçilik
agriculture
{i} ziraat

Tom ziraat eğitimi görüyor. - Tom is studying agriculture.

agriculture
{i} çiftçilik
agriculture
çiftçi

ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni bölgesel iklim merkezi kurdu. - The US Department of Agriculture established seven new “regional climate hubs” to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate.

agriculture
tarım

Benim asıl branşım tarımdır. - My major is agriculture.

O, tarımla uğraşıyordu. - He engaged in agriculture.

farming
{f} çiftçilik yap
husbandry
ziraatçilik
crop farming
bitki yetiştiriciliği
farming
{i} tarım

Bu toprak tarım için ideal. - This land is ideal for farming.

Ben İspanya'ya tatile gittiğimde, eski tarım ekipmanlarından oluşan bir sergiyi görmek için müzeye gittim. - When I went on vacation to Spain, I went to a museum to see an exhibition of old farming equipment.

husbandry
{i} çiftçilik
husbandry
{i} idareli kullanma
husbandry
{i} idarecilik
husbandry
{i} tarım
husbandry
(isim) idare etme, tutumlu olma, idareli kullanma, çiftçilik, tarım