When he got into the emergency department, they said he just imagined everything.
- O, acil servise vardığında onlar her şeyi düşündüğünü söyledi.
I had to go to the emergency room.
- Acil servise gitmem gerekti.
Where should I go to be admitted into the emergency room?
- Acil servise kabul edilmek için nereye gitmeliyim?
Tom had to go to the emergency room by ambulance.
- Tom ambulansla acil servise gitmek zorunda kaldı.
Tom has been taken to the emergency room.
- Tom acil servise götürüldü.