achieving

listen to the pronunciation of achieving
English - Turkish
{i} başarı
{f} başar
başarma
başararak
başarıyor olan
elde
achieve
başarmak

Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir. - What we've already achieved gives us hope for what we can and must achieve tomorrow.

Hayatta bir şey başarmak istiyorum. - I want to achieve something in life.

achieve
elde etmek

Harika bir şey elde etmek istiyorum. - I want to achieve something great.

Elde etmek neredeyse imkânsızdır. - It's almost impossible to achieve.

achieving stage
(Pisikoloji, Ruhbilim) başarma evresi
achieve
{f} gerçekleştirmek

O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı. - He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.

achieve
{f} kazanmak
achieve
{f} erişmek
achieve
ulaşmak

Hedefime ulaşmak için çok fazla çalışıyorum. - I work too much in order to achieve my goals.

Böylesine bir mükemmelliğe ulaşmak için ne kadar süre eğitim gördün? - How long did you train in order to achieve such perfection?

achieve
sonuçlandır
achieve
başarma

Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir. - What we've already achieved gives us hope for what we can and must achieve tomorrow.

Hiç kimse bir şey başarmadı. - No one achieved anything.

achieve
ipi göğüslemek
achieve
başarı elde etmek
achieve
başarı sağlamak
achieve
kotarmak
achieve
zoru başarmak
achieve
yapmak

Tom yapmak için başladığı işi başarmış gibi görünüyor. - Tom appears to have achieved what he set out to do.

achieve
üstesinden gelmek
achieve
elde et

O, dikkate değer sonuçlar elde etti. - She achieved remarkable results.

Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın. - If you want to achieve the kind of success that I think you do, then you'll have to study harder.

achieve
{f} meydana getirmek
achieve
(Tekstil) üretmek
achieve
husule getirme
achieve
achievement test başarı testi
achieve
meydana getirmek muzaffer olmak achievement başarı
achieve
muvaffakiyet
achieve
husule getirilmiş şey
achieve
(Hukuk) yapıp bitirmek
English - English
Present participle of achieve
achievements, emphasizing the process of accomplishing them
achieving one's dreams
fulfilling one's aspirations, accomplishing one's ambitions
achieve
To finish; to kill. - Shakespeare
achieve
{v} to do, perform, act, obtain, finish
Achieve
to gain with effort; "she achieved her goal despite setbacks"
achieve
To obtain, or gain, as the result of exertion; to succeed in gaining; to win
achieve
To carry on to a final close; to bring out into a perfected state; to accomplish; to perform; as, to achieve a feat, an exploit, an enterprise
achieve
To carry on to a final close; to bring out into a perfected state; to accomplish; to perform; -- as, to achieve a feat, an exploit, an enterprise
achieve
If you achieve a particular aim or effect, you succeed in doing it or causing it to happen, usually after a lot of effort. There are many who will work hard to achieve these goals We have achieved what we set out to do. = accomplish
achieve
{f} obtain, attain; perform, accomplish; succeed
achieve
To finish; to kill
achieve
to gain with effort; "she achieved her goal despite setbacks
achieve
To obtain with a material thing as the aim
achieving

    Hyphenation

    a·chie·ving

    Turkish pronunciation

    ıçivîng

    Pronunciation

    /əˈʧēvəɴɢ/ /əˈʧiːvɪŋ/
Favorites