O, mide ağrılarından dolayı acı çekerdi.
- He used to suffer from stomach aches.
Vücudumun her tarafında ağrılarım ve sızılarım var.
- I have aches and pains all over my body.
Benim sol omzumun eklemi ağrıyor.
- The joint of my left shoulder aches.
Daha önce ağrıyordu, ama asla şu andaki kadar kötü bir şekilde değil.
- It's ached before, but never as badly as right now.
Ağrı burada, değil mi? O bir mide ağrısı.
- The pain is here, right? That's a stomach ache.
Onun bir mide ağrısı vardı.
- She had a stomach ache.
The sins that in your conscience ache. —.
Fill all thy bones with aches - Shakespeare, Tempest, I-ii.
He ached for her as he'd never ached for any woman.