Turkish - English
Definition of aceleci in Turkish English dictionary
- {s} hasty
A hasty hyena bites the horn.
-Bir aceleci sırtlan boynuz ısırır.
Maria is always making hasty decisions, forgetting about the consequences.
-Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor.
- rash
- headforemost
- choleric
- hot blooded
- hot tempered
- hustler
- headfirst
- short-tempered
- quick-tempered
- short
- impetuous
Don't be so impetuous.
-Bu kadar aceleci olma.
- irascible
- hothead
- expedite
- slippy
- headlong
- precipitate
- precipitant
- brash
- precipitous
- impetuous, always in a hurry
- hastiness
- impatient
- hasty, precipitate, impatient, hothead
- pushy
- slapdash
- hotheaded
- aceleci davranmak
- speed up
- aceleci davranmak
- be quick
- aceleci davranmak
- hasten
- aceleci ve uzun boylu adam
- impatient and the tall man
- aceleci bir şekilde
- brashly
- aceleci bir şekilde
- pushily
- aceleci davranmak
- high tail
- aceleci olmak
- be impetuous
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of aceleci in Turkish Turkish dictionary
- Tez iş gören, çabuk davranan, telâşlı, ivecen
- Tez iş gören, çabuk davranan, telaşlı, ivecen: "Hakikaten son derece aceleciydi."- Ö. Seyfettin
- KIVRAK
- (Hukuk) ACUL
- (Osmanlı Dönemi) ÂCİL
aceleci
Hyphenation
a·ce·le·ciPronunciation
Resimler
Favorites