Küçük çocuk kazara bardağı kırdı.
- The little boy accidentally broke the glass.
O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
- He accidentally hit his thumb with the hammer.
Bu keşif tesadüfen yapıldı.
- This discovery was made accidentally.
Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu.
- Tom shot himself in the leg accidentally.
Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
- Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
Bir şekilde onu kazayla etkinleştirdim.
- Somehow I accidently activated it.
Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu.
- A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.
He discovered penicillin largely accidentally.
He accidentally exposed the bacteria to mold spores.
... and they accidentally cross-connect networks that are absolutely, positively not supposed ...