Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum.
- I feel naked without accessories.
Mağaza, kadınlar için pahalı aksesuarlar satar.
- The shop sells expensive accessories for women.
Mağaza, kadınlar için pahalı aksesuarlar satar.
- The shop sells expensive accessories for women.
Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç
- Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.
Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.
- Whenever an accident happens, the first thing the doctors look for is a bracelet, a necklace, or some accessory that can provide some information about the patient.
Bit yardımcı olman gerekiyor.
- You're supposed to be an accessory.
Soygunun suç ortağı olarak tutuklandı.
- He was arrested as an accessory to the robbery.
Ona cinayet silahını satman onun karısın öldürmek için seni suç ortağı yapar.
- Having sold him the murder weapon makes you an accessory to uxoricide.
The aspect and accessories of a den of banditti.
... accessory and the ADK and to learn how to get started working on your own accessories, ...
... would love to have a way to build accessories that can work with any device from any manufacturer. ...