Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var.
- All students have access to the library.
Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
- Let's stay somewhere with easy airport access.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
Tabii ki Başbakan'a erişmek zordur.
- Of course it's difficult to gain access to the Prime Minister.
Sami, Leyla'nın parasına erişmek istiyordu.
- Sami wanted to access Layla's money.
Bu ışıltılı aksesuvar senin svetşörtüne uymuyor. Bunu dene!
- That glittering accessory doesn't go with your sweatshirt. Try this on!
Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç
- Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür.
- It is possible to access the Internet without a wire.
Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
- I often use SSH to access my computers remotely.
Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
- Let's stay somewhere with easy airport access.
Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
- The place is not accessible by land.
Piknik alanına kara yolu ile kolayca ulaşılabilir.
- The picnic area is easily accessible by road.