Turkish - English
Definition of acar in Turkish English dictionary
- brave
- prov. new
- courageous; clever
- bold
- bold, fearless; hardy
- clever, cunning
- bold, plucky, hardy; clever, cunning; new yeni
- plucky
- clever
Turkish - Turkish
Definition of acar in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (Ecr. C.) Sevaplar, ücretler, mükâfatlar
- (Osmanlı Dönemi) Kiralar
- Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk
- Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik: "Bunlar yarının kadın hakları savunucuları, acar avukatları olacak soydandırlar."- H. Taner
- Güney batı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk
- Gözüpek
- Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik
- Yeni: "Eskisi olmayanın acarı olmaz."- Atasözü
- Güçlü, becerikli
- Atılgan, gözü pek, yiğit, kabadayı, yılmaz, kabına sığmaz
- Yeni, taze
- Yeni
- Atılgan, gözü pek, yiğit