Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
- He had plenty of money for his trip.
Masada bol miktarda taze yumurta var.
- There are plenty of fresh eggs on the table.
Pek çok insana danıştık.
- We consulted plenty of people.
O, muhtemelen pek çok.
- That's probably plenty.
Bu yıl bol yağmur vardı.
- We have had plenty of rain this year.
Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
- You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır.
- This typewriter has seen plenty of use.
Çok daha fazlasına sahibim.
- I've got plenty more.
Bunlardan çok daha fazlası vardır.
- There are plenty more of those.