Herkes dışarıya koştu.
- Everyone rushed outdoors.
Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün.
- Apply sunscreen before you go outdoors.
Tom açık havada olmayı sevdi.
- Tom loved being outdoors.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
Gençken açık havada olmayı severdim.
- I loved being outdoors when I was younger.
Tom çok açık havaya çıkmaz.
- Tom doesn't get outdoors much.
Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.
- Nobody wants to work outdoors on a cold day.
Tom dışarıda çok oynamaz.
- Tom doesn't play outdoors much.