abounding with water, thin, insipid

English - Turkish

Definition of abounding with water, thin, insipid in English Turkish dictionary

Related Terms

watery

{s} sulak

watery

{s} ıslak

watery

{s} su ile ilgili

watery

{s} yaşlı

watery

cıvık

watery

(renk) soluk

watery

çok sulu

watery

sulu

Biber ve ekşi yağ ile baharatlandırılmış sulu çorbaydı. - It was watery soup spiced with pepper and rancid oil.

Sulu yiyeceklerden hoşlanmam. - I don't like watery food.

watery

sulak, suyu bol

watery

su gibi

watery

{s} zayıf, sudan

watery

{s} tatsız

watery

{s} yavan

watery

{s} soluk

watery

{s} solgun (renk/ışık)

watery

(sıfat) su ile ilgili, su dolu, sulu, sulak, sırsıklam, ıslak, yaşlı, yağmur yağacak gibi, su gibi, tatsız, yavan, soluk, sudan, sıkıcı

watery

sulak/soluk/sulu

watery

{s} sıkıcı

English - English

Definition of abounding with water, thin, insipid in English English dictionary

{a} watery

Hyphenation

abounding with water, thin, in·sip·id