She is not my mother but my oldest sister.
- O benim annem değil fakat en büyük ablamdır.
I like eggs for breakfast, but my sister prefers oatmeal.
- Ben kahvaltı için yumurta severim, ama ablam yulaf lapası tercih eder.
Our great-great-grandmother died the day after my elder sister was born.
- Bizim büyük büyük büyük annemiz ablam doğduktan sonraki gün öldü.
I'm your elder sister.
- Ben senin öz ablanım.
Mary is Tom's older sister.
- Mary Tom'un ablasıdır.
Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.
- O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.
She usually has to give in to her big sister.
- O genellikle ablasına boyun eğmek zorunda.
My big sister showers every day.
- Ablam her gün duş alıyor.