Mary is Tom's older sister.
- Mary Tom'un ablasıdır.
She is not my mother but my oldest sister.
- O benim annem değil fakat en büyük ablamdır.
My elder sister is good at playing the guitar.
- Ablam iyi gitar çalar.
Our great-great-grandmother died the day after my elder sister was born.
- Bizim büyük büyük büyük annemiz ablam doğduktan sonraki gün öldü.
Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.
- O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.
My older sister got engaged.
- Benim ablam nişanlandı.
I have more skirts than my big sister.
- Ablamdan daha fazla eteğim var.
My big sister wants to kill me.
- Ablam beni öldürmek istiyor.
Mary is Tom's older sister.
- Mary Tom'un ablasıdır.
I like eggs for breakfast, but my sister prefers oatmeal.
- Ben kahvaltı için yumurta severim, ama ablam yulaf lapası tercih eder.