English - Turkish
Definition of abiding place; harbor; cover in English Turkish dictionary
- lodging
- {i} pansiyon
Yaşlı adam pansiyonuna geri gitti.
-The old man went back to his lodging.
Pansiyon konaklama arıyoruz.
-We are looking for lodging accommodations.
- lodging
- konaklayış
- lodging
- han
- lodging
- (Ticaret) geçici oturulan konut
- lodging
- (Askeri) geçici mesken
- lodging
- konaklayarak
- lodging
- {f} konakla
Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.
-This building is a capsule hotel lodging men and women.
Pansiyon konaklama arıyoruz.
-We are looking for lodging accommodations.
- lodging
- kiralık oda
- lodging
- geçici olarak oturulan yer
- lodging
- {i} konaklama
Pansiyon konaklama arıyoruz.
-We are looking for lodging accommodations.
O bana bir gecelik konaklama sağladı.
-He accommodated me with a night's lodging.
- lodging
- (Tarım) Ekinlerin dik duramayıp yere yatması
Dependently to plant height some wheats have a high tendency for lodging.
- lodging
- {i} (geceyi geçirmek için) kalacak yer; kiralık oda
- lodging
- {i} kiralık ev
- lodging
- yerleş/yerleştir
- lodging
- {i} iskân
- lodging
- geçici olarak oturulan mesken
- lodging
- kiralıklodging house kiralık odaları olan ev
- lodging
- {i} kalacak yer
Related Terms
English - English
Definition of abiding place; harbor; cover in English English dictionary
- lodging
abiding place; harbor; cover
Hyphenation
a·bid·ing place; harbor; co·verPronunciation
Resimler
History
Favorites