abdal

listen to the pronunciation of abdal
Turkish - English
formerly dervish saint
a rank in some dervish; formerly begging dervish; formerly dervish saint
formerly begging dervish
a rank in some dervish orders
wandering dervish
English - English
A religious devotee or dervish in Persia

Related Terms

Gamal Abdal Nasser
an Egyptian army officer and politician, who was the first President of the Republic of Egypt (1956-70). He successfully took control of the Suez Canal from France and Britain in 1956, and this made him extremely popular in Egypt (1918-70)
Turkish - Turkish
(Hukuk) Gezginci ermiş
(Osmanlı Dönemi) Derviş, ermiş, kalender. Kendini Allah'a adamış. Ona teslim olmuş, bu yolda çile çekmiş kimse. (Bak : Ebdal)
(Osmanlı Dönemi) t. Safdil, ahmak, bön
(Osmanlı Dönemi) Afganistan'da yaşıyan bir Türk kavminin adı, bu kavimden olan kimse
(Osmanlı Dönemi) Anadoludaki bazı göçebelerin adı ve bunlardan olan kimse
bakınız: aptal
Eskiden bazı gezgin dervişlere verilen ad
Afganistan topraklarındaki bir Türk boyunun adı
Nilüfer çayı üzerinde Acemler ve Hürriyet Mahallelerini birbirine bağlayan tarihi bir köprü
Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri
Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse: "Abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım' demiş."- Atasözü
Anadolu'da yaşayan birtakım oymaklara verilen ad
Gezgin derviş
Dilenci kılıklı, üstü başıperişan kimse
Eskiden kimi gezgin dervişlere verilen ad
Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse
Eskiden bazı gezgin dervişlere verilen ad: "Varıp yaslanayım Hacı Bektaş'a / Abdalın olayım çullar içinde."- Gevherî
(Osmanlı Dönemi) evliyâdan ziyâde nûraniyet kazanmış ve bir anda bir kaç yerde görünebilen zatlar, dünyai alâkasını kesen ve Allah'ın sevgisiyle yoğrulmuş kişiler
Anadolu'da göçebe bir aşiretin adı

Related Terms

abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
(deyim) Kimi görgüsüz ve eğitimsiz kimseler bir rastlantı sonucu lâyık olmadıkları önemli bir işin başına geçseler ya da bir mevki elde etseler, aptalca davranmaya, o yerin adamı gibi görünmeye ve böbürlenmeye başlarlar. Dahası, bunun kendi hakları olduğunu da ileri sürerler
abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
(deyim) Kimi insanlar yaptıkları işten zevk duyarlar ve onu bırakmak istemezler; bu işi sürekli olarak, tekrar tekrar yapmaktan da hiç bıkkınlık duymazlar
abdal musa
Kuruluş yıllarında Horasan Erenleri de denilen kırk erenle birlikte Anadolu1ya gelmiş, Orhan Bey'in Bursa fethine katılmış ve yeniçeri örgütünün kuruluşuna yardımcı olmuş Bektaşi dervişi
kaygusuz abdal
Alevi-Bektaşi edebiyatının kurucusu sayılan ünlü şair
abdal

    Hyphenation

    ab·dal

    Etymology

    () Arabic ابدال (abdāl), plural of بدل (bádal, “a substitute; a good, religious man; saint”), from بدل (bádala, “to replace”)
Favorites
More...
Clear