a young elephant, seal or whale

listen to the pronunciation of a young elephant, seal or whale
English - Turkish

Definition of a young elephant, seal or whale in English Turkish dictionary

calf
{i} buzağı

Tom buzağıyı damgaladı. - Tom branded the calf.

Her biri kendi altın buzağı için. - For each his own golden calf.

calf
{i} dana

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

İnek danasını kaybetti. - The cow lost its calf.

calf
baldır/buzağı
calf
{i} baldır

Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır. - The calf muscle is located on the back of the lower leg.

Basketbol oynarken baldır kasını yırttı. - He tore his calf muscle playing basketball.

calf
fil
calf
aysberkten kopmuş küçük buz parçası
calf
{i} çorabın baldır kısmı
calf
{ç} calves (kävz) i., (Anatomi) baldır
calf
{i} dana derisi

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

calf
{i} buzdağından kopmuş buz parçası
calf
{i} kocaman hayvan yavrusu
calf
{ç} calves (kävz)
calf
kill the fatted calf büyük bir karşılama töreni
calf
{i} sersem genç veya çocuk
calf
fok veya balina gibi hayvanla
calf
dili budala genç veya çocuk
English - English
calf
A young seal
puppy
a young seal
pup