a young antelope

listen to the pronunciation of a young antelope
English - Turkish

Definition of a young antelope in English Turkish dictionary

kid
{f} dalga geçmek
kid
{f} şaka yapmak
kid
delikanlı
kid
arkadaşlar

Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu. - He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.

Çocukluğumda sınıf arkadaşlarım ve ben oynamak için bütün bilyeleri okula götürürdük. Bu günlerde çoğu çocuğun akıllı telefonları ve iPod'ları var. - When I was a kid, my classmates and I would all take marbles to school to play with. These days, most kids have got smartphones and iPods.

kid
(Aİ) (kardeş) genç olan
kid
oğlak
kid
genç

Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu. - When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.

Ben genç bir çocukken annem bana hikayeler okurdu. - My mother used to read me stories when I was a young kid.

kid
ayak yapmak
kid
çocuk,v.şaka yap: n.çocuk
kid
dili takılmak
kid
{i} oğlak, keçi yavrusu
kid
{i} oğlak derisi
kid
{f} takılmak
kid
{i} küçük

Bu çocuk küçük bir şeytan. - That kid is a little demon.

Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor. - Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.

kid
şakadan aldatmak
kid
(fiil) şaka yapmak, dalga geçmek, işletmek, takılmak, kandırmak, yavrulamak (keçi)
kid
{i} k.dili. çocuk
kid
dili çocuk
English - English
kid
a young antelope

    Hyphenation

    a young an·te·lope

    Turkish pronunciation

    ı yʌng äntılōp

    Pronunciation

    /ə ˈyəɴɢ ˈantəˌlōp/ /ə ˈjʌŋ ˈæntəˌloʊp/
Favorites