a young, prepubescent person

English - Turkish

Definition of a young, prepubescent person in English Turkish dictionary
youngster: delikanlı
Delikanlı iken şarkı söylemeye başladım. - I began to sing when I was a youngster.
youngster: çocuk
youngster: genç adam
youngster: {i} çocuk; genç
youngster: {i} yavru

English - English

Definition of a young, prepubescent person in English English dictionary: youngster

a young, prepubescent person

Hyphenation

a young, prepubescent per·son

Pronunciation

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

History

Favorites

iOS

Android

Windows

WindowsPhone

Blog

About Us

Contact us

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

a young, prepubescent person

Definition of a young, prepubescent person in English Turkish dictionary

Related Terms

Definition of a young, prepubescent person in English English dictionary

Hyphenation

Pronunciation

Resimler