English - Turkish
Definition of a wrinkle, fold, crease or unevenness in English Turkish dictionary
- crinkle
- {i} buruşukluk, kırışık, kırışıklık
- crinkle
- {f} buruşturmak
- crinkle
- kıvırmak
- crinkle
- büzüşmek
- crinkle
- kırıştırmak
- crinkle
- kırışmak
- crinkle
- buruşmak
- crinkle
- katlamak
- crinkle
- buruştur
- crinkle
- (fiil) buruşmak, kırışmak, hışırdamak, buruşturmak, kırıştırmak, hışırdatmak
- crinkle
- buruş/buruştur
- crinkle
- {i} kırışık
- crinkle
- buruştur,v.kıvır: n.kıvrım
- crinkle
- (isim) kırışık
- crinkle
- {f} hışırdatmak
Related Terms
English - English
Definition of a wrinkle, fold, crease or unevenness in English English dictionary
- crinkle
He observed the crinkles forming around his eyes and suddenly felt old.
- wrinkle, fold, crease
- {i} ruga
Related Terms
a wrinkle, fold, crease or unevenness
Hyphenation
a wrinkle, fold, crease or un·e·ven·nessPronunciation
Resimler
Favorites