English - Turkish
Definition of a worker who guts things (fish or buildings or cars etc ) in English Turkish dictionary
- gutter
- oluk
Muiriel'in aklı olukta.
-Muiriel's mind is in the gutter.
Tom çatı oluklarını temizlerken merdivenden düştü.
-Tom fell off the ladder when he was cleaning out his gutters.
- gutter
- {i} (çatı/dam kenarındaki) oluk
- gutter
- {i} çukur
- gutter
- (kaldırım kenarındaki) oluk
- gutter
- yağmur oluğu
- gutter
- sefalet
- gutter
- hendek
- gutter
- cilt payı
- gutter
- {i} suyolu
- gutter
- (Mukavele) drenaj kanalı, çatı su oluğu
- gutter
- (fiil) oluk açmak, eriyip akmak (mum)
- gutter
- oluk gibi akmak
- gutter
- kolon arası Cilt Payı
- gutter
- cilt payı,hendek
- gutter
- düzeysiz
- gutter
- {i} kötü yol
- gutter
- {i} çatı oluğu
- gutter
- kaba
- gutter
- {f} eriyip akmak (mum)
Related Terms
English - English
Definition of a worker who guts things (fish or buildings or cars etc ) in English English dictionary
- gutter
a worker who guts things (fish or buildings or cars etc )
Hyphenation
a work·er who guts things (fish or buildings or cars etc )Resimler
Favorites