English - Turkish
Definition of a worker unit in English Turkish dictionary
- peasant
- köylü
Köylüler hükümdara karşı ayaklandılar.
-The peasants rose up in rebellion against the ruler.
Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
-I am nothing but a poor peasant.
- peasant
- köylü takımı
- peasant
- {i} cahil tip
- peasant
- andaval
- peasant
- peasantryköylüler
- serf
- {i} derebeylik kölesi
- peasant
- çiftçi
Bu keşif, fakir çiftçilerin aleyhine oldu.
-This discovery has been exploited to the detriment of the poor peasants.
- peasant
- hoyrat
- serf
- kul
- serf
- kölelik
- peasant
- hödük
- serf
- toprağa bağlı köle
- peasant
- andavallı
- peasant
- {i} k.dili. köylü, çemiş
- peasant
- dili budala kimse
- peasant
- köy
Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
-I am nothing but a poor peasant.
Kıtlık süresince birçok köylü öldü.
-Many peasants died during the drought.
- serf
- (isim) köle, derebeylik kölesi, ortaçağ köylüsü, serf
Related Terms
a worker unit
Hyphenation
a work·er UnitTurkish pronunciation
ı wırkır yunıtPronunciation
/ə ˈwərkər ˈyo͞onət/ /ə ˈwɜrkɜr ˈjuːnət/
Resimler
History
Favorites