Kül tablasını boşalt, içi izmarit dolu.
- Empty the ashtray, because it's full of cigarette butts.
Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi.
- My friend was very angry when he saw the driver of the car in front of him throw a cigarette butt out the window.
Parlak kelebekler oradan oraya uçtu.
- Brilliant butterflies flew hither and thither.
O, kelebeklerin nasıl uçtuğunu gözledi?
- She observed how butterflies fly.
Tom'un tostunda tereyağ isteyeceğini düşündüm.
- I thought Tom would want butter on his toast.
Keiko, hiç tereyağlı tostun var mı?
- Keiko, do you have any buttered toast?
I escap'd upon a butt of sack which the sailors heav'd o'erboard.