a woman.

listen to the pronunciation of a woman.
English - Turkish

Definition of a woman. in English Turkish dictionary

baggage
{i} bagaj

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

Gezilerinde çok bagaj taşımaz. - He doesn't carry much baggage on his trips.

breezy
havalı
a woman
bir kadın
baggage
{i} civelek kız
baggage
baggage master bagaj memuru
baggage
{i} bagaj, yolcu eşyası
baggage
(Askeri) eşya (bagaj)
baggage
{i} ordu yükü
baggage
{i} moruk (Argo)
baggage
işvebaz kız
baggage
{i} sevimsiz yaşlı kadın
baggage
ABD bagaj
baggage
{i} valiz

Benim yalnızca bu valizim var. - I only have this baggage.

Kyoko benim için valizimi taşıyacak kadar yeterince kibardı. - Kyoko was kind enough to carry my baggage for me.

baggage
{i} şımarık kadın
baggage
{i} haspa (Argo)
baggage
canlı genç kadın
baggage
{i} yol eşyası
breezy
havadar
breezy
{s} lakayt, umursamaz
English - English
baggage
fish
gash
breezy
faggot

DA: You faggot, you; don't let on you don't know.

bim
chick
skirt
jawn
sheila
femme
hen
mulier
feminine
feme
dragon
a woman.

    Hyphenation

    a wo·man

    Videos

    ... taking advantage of a moment of weakness of the young woman empire ...
    ... lower fertility rates.  Why?  I’m a woman on the farm.  You might not think so, but ...
Favorites