a wit; a humorist; a buffoon

listen to the pronunciation of a wit; a humorist; a buffoon
English - Turkish

Definition of a wit; a humorist; a buffoon in English Turkish dictionary

pleasant
güzel

Güzel bir gündü ama parkta çok az kişi vardı. - It was a pleasant day, but there were few people in the park.

Dün gece güzel bir rüya gördüm. - I had a pleasant dream last night.

pleasant
hoş

Sesi dinlemek için hoş. - Her voice is pleasant to listen to.

Seni burada görmek ne hoş sürpriz! - What a pleasant surprise to see you here!

pleasant
güzel latif
pleasant
gökçe
pleasant
pleasantnessmemnuniyet verici oluş
pleasant
{s} sevimli
pleasant
{s} keyifli

Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli. - It is pleasant to watch a loving old couple.

Mike'ın Yumi ile konuşması keyifliydi. - It was pleasant for Mike to talk to Yumi.

pleasant
{s} tatlı
pleasant
hoşa gitme
pleasant
pleasantlyhoşa gider bir şekilde
pleasant
şirin
pleasant
canayakın
pleasant
sıcak
pleasant
samimi
pleasant
{s} hoş, güzel, tatlı, latif
English - English
pleasant
a wit; a humorist; a buffoon
Favorites