a winding, a bending, a curdling

listen to the pronunciation of a winding, a bending, a curdling
English - Turkish

Definition of a winding, a bending, a curdling in English Turkish dictionary

turning
{i} döndürme

Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür. - Turning the steering wheel makes the car turn.

turning
ters yüz etme
turning
döndürerek
turning
tornalama
turning
rotasyon
turning
yoldan çıkma
turning
dönge
turning
dönemeç
turning
(isim) tornacılık, çevirme, dönme, dönemeç, dönüş, döndürme, köşe
turning
{i} dönüş, dönme
turning
turning point dönüm noktası
turning
{i} dönemeç, dönüş yeri
turning
yoldan sapma veya çıkma
turning
{i} yoldan sapma/çıkma
turning
{i} köşe

Köşeyi dönünce, evimi bulacaksın - Turning the corner, you will find my house.

turning
(Tıp) Çevirme, döndürme
turning
turn dön/döndür
turning
döner

Sola dönersen, bir kahve dükkânı bulursun. - Turning to the left, you will find a coffee shop.

Sola dönerseniz, restoranı sağ tarafınızda bulursunuz. - Turning to the left, you will find the restaurant on your right.

turning
dönen
turning
{i} tornacılık
English - English
{n} turning
a winding, a bending, a curdling
Favorites