Sadece sana şans dilemek için uğradım.
- I just stopped by to wish you luck.
Özür dilemek istiyorum.
- I wish to say a word of apology.
Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım.
- I forced him into complying with my wish.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- All the best wishes on this wonderful day.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- I hope your wishes will come true.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
- I wish I were what I was when I wished I were what I am.
Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.
- I understand you wish to contact your husband.
Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu.
- Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.