English - Turkish
Definition of a wild and exciting undertaking (not necessarily lawful) in English Turkish dictionary
- Adventure
- {i} macera
Cookie macera hikayelerini sever.
-Cookie likes adventure stories.
Tehlikeler bir maceraya zevk verir.
-Dangers give relish to an adventure.
- Adventure
- {i} serüven
- escapade
- yaramazlık
- escapade
- aptalca hareket
- Adventure
- {i} spekülasyon
- Adventure
- {i} vurgunculuk
- Adventure
- {i} risk
Riskli bir macera olduğunu kanıtlayabilir.
-It may prove to be a risky adventure.
- Adventure
- {i} tehlikeli iş
- escapade
- {i} çılgınlık
- escapade
- {i} kaçamak
Sami, Leyla'nın cinsel kaçamaklarıyla ilgili her şeyi biliyordu.
-Sami knew everything about Layla's sexual escapades.
- escapade
- sergüzeşt
- escapade
- {i} hoppalık
- escapade
- haylazlık
- escapade
- {i} macera
Related Terms
a wild and exciting undertaking (not necessarily lawful)
Hyphenation
a wild and ex·ci·ting un·der·tak·ing (not nec·es·sa·ri·ly lawful)Resimler
History
Favorites