English - Turkish
Definition of a whole piece, the gross, a heap in English Turkish dictionary
- lump
- Yumru şeklinde kitle
- lump
- (Tıp) küçük kitle
- lump
- büyük parça
- lump
- (Avcılık) lop
- lump
- toplanmış şeyler
- lump
- götürü
- lump
- bir grupta toplamak
- lump
- ister istemez kabul etmek
- lump
- parça
Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
-Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
Ona kafası kadar büyük gümüş bir parça verdi.
-He gave him a lump of silver as big as his head.
- lump
- peşin para
- lump
- küme
- lump
- kabullenmek
- lump
- (Topaktan benzetme) Meme
- lump
- {f} bir
Bir küp şeker, lütfen.
-One lump of sugar, please.
Benim mememde bir yumru var.
-I have a lump in my breast.
- lump
- {i} öbek
- lump
- {f} katlanmak
- lump
- lump coal iri parçalar hali
- lump
- toptan almak veya satmak
- lump
- {i} yığın, toptan şey
Related Terms
English - English
Definition of a whole piece, the gross, a heap in English English dictionary
- {n} lump
a whole piece, the gross, a heap
Pronunciation
Resimler
Favorites