a weight, measure, way, passage

listen to the pronunciation of a weight, measure, way, passage
English - Turkish

Definition of a weight, measure, way, passage in English Turkish dictionary

weigh
tartmak

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

Seçeneklerimi tartmak zorundayım. - I have to weigh my options.

weigh
{f} düşünüp taşınmak

Avantajları ve dezavantajları düşünüp taşınmak zorundayız. - We have to weigh the pros and cons.

weigh
tartıya vurmak
weigh
gelmek

O, 80 kilodan daha fazla gelmektedir. - She weighs more than 80 kg.

weigh
{i} tartma

Onların çantalarını tartmadım. - I didn't weigh their bags.

Bizim seçeneklerimizi tartmamız gerekiyor. - We need to weigh our options.

weigh
{f} tart

Kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı. - Canadian officials weighed the supplies of each man.

Mary onu elinde tarttı. - Mary weighed it in her hand.

weigh
çekmek
weigh
{i} ağırlık

Bir pound bir ağırlık birimidir. - A pound is a unit of weight.

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti. - He hurt his arm lifting so much weight.

weigh
ölçünmek
weigh
weigh down yüklemek
weigh
yük altına koymak
weigh
omuzlarını çökertmek
weigh
{f} yük olmak
weigh
{f} (up) iyice tartmak/düşünmek, ölçüp biçmek, teraziye vurmak. 3
weigh
weigh anchor demir almak
weigh
{f} basmak
weigh
(Tekstil) 1. tartmak 2. çekmek, gelmek
weigh
{f} bastırmak
English - English
{n} wey
{n} weigh