a weaving, knot, lace, edging

listen to the pronunciation of a weaving, knot, lace, edging
English - Turkish

Definition of a weaving, knot, lace, edging in English Turkish dictionary

braid
{i} örgü
braid
şerit
braid
örmek
braid
{f} ör

Bir kız olarak Mary saç örmeyi öğrendi. - Mary learned to braid hair as a girl.

Ben senin saçını örebilir miyim? - Can I braid your hair?

braid
(fiil) örmek (saç), bağlamak, tutturmak; şeritle süslemek
braid
şerit braidingsaç örgüsü
braid
{f} şeritle süslemek
braid
{f} tutturmak
braid
{i} bant
braid
{f} bağlamak
braid
{i} ask. (üniformaya takılan) kordon
braid
saç örgüsü şeklindeki motif veya süs
braid
sutaşı
braid
kurdele veya bant ile tutturmak
braid
{i} kurdele
braid
(Tekstil) şerit şeklinde kumaş
braid
{i} saç örgüsü
English - English
{n} braid
a weaving, knot, lace, edging
Favorites