a weapon of offense or defense; an instrument of warfare; commonly in the pl

listen to the pronunciation of a weapon of offense or defense; an instrument of warfare; commonly in the pl
English - Turkish

Definition of a weapon of offense or defense; an instrument of warfare; commonly in the pl in English Turkish dictionary

arm
{i} kol

Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor. - The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.

O beni kolumdan yakaladı. - He caught me by the arm.

arm
{i} otorite
arm
{i} koy

O, kolunu onun beline koydu. - He put his arm around her waist.

O, bu günlerde onunla arasına mesafe koyuyor. - She keeps him at arm's length these days.

arm
koltuk kolu
arm
askerlik
arm
askerlik hizmeti
arm
silahlandırmak

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
şube kol
arm
(fiil) silâhlanmak, silâhlandırmak; zırh giydirmek, donatmak, sağlamak; elini uzatmak, destek olmak; sarılmak
arm
savaşa hazırlamak
arm
{i} cephane

Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı. - The army surrendered its arsenal to the enemy.

arm
{i} dal

Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı. - The baby was sound asleep in her mother's arms.

arm
{i} silâh

Askerlerin bol miktarda silahları vardı. - The troops had plenty of arms.

Silah ihracatı yasaklandı. - The export of arms was prohibited.

arm
silahlandırma

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
donatım teçhizat
arm
(İnşaat) kol, arm
arm
{f} silahlandırmak; silahlanmak
arm
teçhiz etmek
English - English
arm
a weapon of offense or defense; an instrument of warfare; commonly in the pl

    Hyphenation

    a weap·on of of·fense or defense; an in·stru·ment of warfare; com·mon·ly in the pl

    Pronunciation

Favorites