Çin, silah programını modernleştirmek için çalışıyor.
- China is working to modernize its weapons program.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
O beni kolumdan yakaladı.
- He caught me by the arm.
Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.
- The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.
Tom yakın yatmıştı, kolunu Mary'nin etrafına koymuştu.
- Tom snuggled in close, putting his arm around Mary.
O, kolunu onun beline koydu.
- He put his arm around her waist.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- He used his umbrella as a weapon.
Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı.
- The army surrendered its arsenal to the enemy.
Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.
- The baby was sound asleep in her mother's arms.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
... the production of the fissile material that is needed to produce a nuclear weapon. So ...
... a nuclear weapon ...