a way of organising or planning

listen to the pronunciation of a way of organising or planning
English - Turkish

Definition of a way of organising or planning in English Turkish dictionary

system
{i} sistem

N8, Nokia'nın Symbian 3 işletim sistemi kullanan ilk aygıtı olacak. - The N8 will be the first device by Nokia with the Symbian^3 operating system

Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur. - Windows is the most used operating system in the world.

system
bünye
system
düzenlilik
system
(isim) sistem, yöntem, düzen, usul, evren, katman, vücut, yapı, ağ, şebeke
system
(Nükleer Bilimler) dizge,sistem
system
bütün kâinat
system
{i} 1. sistem, dizge: solar system güneş sistemi. philosophical system felsefe dizgesi. digestive system sindirim sistemi. nervous system sinir
system
{i} düzen

Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir. - Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.

Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır. - The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.

system
{i} evren
system
{i} katman
system
(Tıp) Metot
system
{i} şebeke
system
âlem
system
(Tıp) Anatomi
system
(Tıp) Organizma

Sistemik hastalıklar tüm organizmayı etkilerler. - Systemic diseases are those that affect the entire organism.

system
{i} usul
system
(Tekstil) sistem, dizge
system
mountain system sıradağlar
system
{i} yöntem

Ben sistematik bir yöntemi tercih ederim. - I prefer a systematic method.

English - English
system
a way of organising or planning
Favorites