a voluntary transfer of real or personal property, without any consideration

listen to the pronunciation of a voluntary transfer of real or personal property, without any consideration
English - Turkish

Definition of a voluntary transfer of real or personal property, without any consideration in English Turkish dictionary

gift
armağan

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır. - Yesterday is history, tomorrow is a mystery, but today is a gift. That is why it is called the present.

Pesto Tanrı'nın dünyaya armağanıdır. - Pesto is God's gift to the world.

gift
{i} allah vergisi

Sağlık en büyük Allah vergisidir. - Health is the greatest gift.

gift
hediye

O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir. - Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.

Bu hediye sizin için. - This gift is for you.

gift
{i} doğuştan yetenek

Onun doğuştan yetenekleri var. - He has natural gifts.

gift
{i} yetenek

O çok kabiliyetli ve yetenekliydi. - He was very gifted and talented.

Yetenekli bir sanatçıdır. - She is a gifted artist.

gift
bahşiş
gift
bağışlama
gift
(İİ) kelepir
gift
çok ucuz şey
gift
ödül

Tom ödülü isteksizce kabul etti. - Tom reluctantly accepted the gift.

Hiç ödül beklemiyordum. - I didn't expect any gift.

gift
basit iş
gift
(İİ) çocuk oyuncağı
gift
{i} bağış
gift
(isim) hediye, armağan, doğuştan yetenek, hibe, bağış, yetenek, kabiliyet, allah vergisi
gift
(Sosyoloji, Toplumbilim) armağan (mauss)
gift
{i} yetenek, istidat, Allah vergisi
gift
{i} hibe
English - English
gift
a voluntary transfer of real or personal property, without any consideration

    Hyphenation

    a vol·un·ta·ry trans·fer of re·al or per·son·al property, with·out a·ny con·sid·e·ra·tion

    Pronunciation

Favorites