English - Turkish
Definition of a viscous hydrocarbon secretion of many plants, particularly coniferous trees in English Turkish dictionary
- resin
- (Tıp) rezin
- resin
- kolofan
- resin
- çam sakızı
- resin
- reçine
Amber fosilleşmiş reçinedir.
-Amber is fossilised resin.
Reçine ve özsu arasındaki farkın ne olduğunu her zaman merak ediyorum.
-I'm always wondering what the difference is between resin and sap.
- resin
- (Mühendislik) reçine, akındırık
- resin
- sakız verir
- resin
- sakız gibi
- resin
- resiniferoussakız hasıl eden
- resin
- {f} reçinelemek
- resin
- resinysakızlı
- resin
- (Tıp) Sakız, çam sakızı, reçine (Bakınız: A Glossary of Chemistry)
- resin
- {i} çamsakızı
- resin
- {i} sakız
- resin
- resinoussakız nevinden
- resin
- sakızdan çıkan
- resin
- {f} reçine ile işlemek
- resin
- cilt kaşınmasına karşı kullanılan sarı bir yağ
- resin
- resinolrenksiz reçineli alkol
Related Terms
English - English
Definition of a viscous hydrocarbon secretion of many plants, particularly coniferous trees in English English dictionary
- resin
a viscous hydrocarbon secretion of many plants, particularly coniferous trees
Hyphenation
a vis·cous hy·dro·car·bon se·cre·tion of ma·ny plants, par·ti·cu·lar·ly co·ni·fer·ous treesPronunciation
Resimler
Favorites