a vessel that carries passengers or freight

listen to the pronunciation of a vessel that carries passengers or freight
English - Turkish

Definition of a vessel that carries passengers or freight in English Turkish dictionary

ship
{i} gemi

Gemi, kayalara çarpmış. - The ship was wrecked on the rocks.

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship went through the Panama Canal.

ship
{f} gemiye bindirmek
ship
(Politika, Siyaset) postalamak
ship
sevketme
ship
gemiye yüklemek
ship
(kimise bir yere) yollamak
ship
(mal) yollamak
ship
göndermek
ship
gemiye tayfa olarak almak/girmek
ship
büyük uçak ya da uzay gemisi
ship
uzay aracı

Uzay aracı yakında aya ulaşacak. - The space ship will get to the moon soon.

ship
{f} nakletmek
ship
{f} kürekleri içeri almak
ship
gemi hizmetine almak
ship
{i} gemi; vapur
ship
{i} uzay gemisi

O güzel bir uzay gemisi. - That's a nice space ship.

ship
(bir şeyi) (bir nakliyat aracıyla) göndermek, yollamak: Haven't you shipped that order yet? O siparişi
ship
{f} tayfa olmak
ship
{f} 1. (bir şeyi) (bir nakliyat aracıyla) göndermek, yollamak: Haven't you shipped that order yet? O siparişi
ship
kürek veya dümeni yerine takmak
English - English
ship
a vessel that carries passengers or freight

    Hyphenation

    a ves·sel that carries passengers or freight

    Turkish pronunciation

    ı vesıl dhıt käriz päsıncırz ır freyt

    Pronunciation

    /ə ˈvesəl ᴛʜət ˈkarēz ˈpasənʤərz ər ˈfrāt/ /ə ˈvɛsəl ðət ˈkæriːz ˈpæsənʤɜrz ɜr ˈfreɪt/
Favorites