a very large meal, often of a ceremonial nature

listen to the pronunciation of a very large meal, often of a ceremonial nature
English - Turkish

Definition of a very large meal, often of a ceremonial nature in English Turkish dictionary

feast
{i} ziyafet

Kral Frederick avcılık, şarap, kadınlar ve ziyafetleri severdi. - King Frederick loved hunting, wine, women and feasts.

Geleneksel Vietnam ziyafetlerinin yaşayan müzeler olduğunu söylüyorlar. - They say that traditional Vietnamese feasts are living museums.

feast
şölen

Böyle bir şölen krallara yakışır! - A feast like this is fit for a king!

feast
bayram

O bayram şimdiye kadar yaşadıklarımın en iyisiydi. - That feast was one of the best I ever had.

Bayram bütün gece sürecekti. - The feast was to last all night.

feast
{f} tadını çıkarmak
feast
{f} ziyafet vermek
feast
{f} haz almak
feast
{f} ağırlamak
feast
{f} zevk almak
feast
{f} doya doya yapmak
feast
{f} eğlendirmek
feast
yiyip içmek
feast
toy
feast
iyi beslemek
feast
doyasıya yemek
feast
yortu
feast
(fiil) ziyafet vermek, ağırlamak, eğlendirmek, ziyafet çekmek, doya doya yapmak, tadını çıkarmak, zevk almak, haz almak
feast
{f} ziyafette yiyip içmek, doyasıya yemek
feast
(isim) bayram, yortu, festival, şölen, ziyafet
English - English
feast

We had a feast to celebrate the harvest.

a very large meal, often of a ceremonial nature
Favorites