Üstüme bir ürperti geldi.
- A shiver ran down my spine.
O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim.
- When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.
Tom kontrolsüz biçimde titremeye başladı.
- Tom began to shiver uncontrollably.
Tom titremeye başladı.
- Tom started to shiver.
O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Şirket, çeşitli kağıt ürünleri üretmektedir.
- The company manufactures a variety of paper goods.