English - Turkish
Definition of a utensil for covering the fire in English Turkish dictionary
- curfew
- sokağa çıkma yasak
- curfew
- {i} yat borusu
Ben bir yat borusuna sahip değilim.
-I don't have a curfew.
- curfew
- sokağa çıkma yasağı
O, sokağa çıkma yasağından sonra dışarıda olduğu için göz altına alındı.
-He was given a detention for being out after curfew.
Sokağa çıkma yasağı akşam 7.00'de başlar.
-The curfew begins at 7:00 p.m.
- curfew
- {i} karartma zili
- curfew
- eski zamanlarda gece ışıkları ve ateşi mecburi söndürme zamanı
- curfew
- bu saati bildiren çan sesi
- curfew
- {i} karatma zamanı
Related Terms
English - English
Definition of a utensil for covering the fire in English English dictionary
- curfew
a utensil for covering the fire
Hyphenation
a u·ten·sil for co·ver·ing the firePronunciation
Resimler
History
Favorites