Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O cevizi dişleriyle kırdı.
- He cracked the walnut with his teeth.
Ben bir brokoliyim ve bir ağaç gibi görünüyorum! Ben bir cevizim ve bir beyin gibi görünüyorum! Ben mantarım ve ben bu oyundan nefret ediyorum!
- I am a broccoli and I look like a tree! I am a walnut and I look like a brain! I am mushroom and I hate this game!
Balı,limon suyunu,doğranmış bademleri ve doğranmış elmaları ekle.
- Add the honey, lemon juice, chopped almonds and the chopped apples.
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Ceviz ağacı, kuru ve sıcak bir iklimi tercih eder.
- The walnut tree prefers a dry and warm climate.
Nehirin kenarındaki ağaç ceviz ağacı.
- That tree near the river is a walnut tree.