a type of fish

listen to the pronunciation of a type of fish
English - Turkish

Definition of a type of fish in English Turkish dictionary

fish
(deyim) derya kuzusu
fish
(Hayvan Bilim, Zooloji) balıklar

Balıklar bugün ısırmıyorlar. - The fish aren't biting today.

O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi? - How did she get to know so much about fish?

eel
yılanbalığı

Hoverkraftım yılanbalığı dolu. - My hovercraft is full of eels.

fish
balık tutmak

Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor. - It is a fine day and I feel like going fishing.

Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir. - My hobbies are fishing and watching television.

fish
{f} balık avla

Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır. - Fishing is the only thing Tom wants to do.

Balık avlamak için göllere gidiyor musun? - Do you go fishing on the lakes?

eel
{i} (çoğ. --s/eel) yılanbalığı
eel
Ophidium barbatum sand eel ku
eel
yılana benzer uzun balık
eel
(isim) yılanbalığı
eel
eelworm sirke kurdu cusk eel kayış balığı
eel
yılan balığı

Dünyanın en yaşlı yılan balığı Åle yakın zamanda öldü. Yaklaşık olarak 150 yaşındaydı. - Åle, the world's oldest eel, just died. He was approximately 150 years old.

Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı. - The eel I caught last week is still alive.

eel
zostera eelskin yılan balığı derisi veya buna benzer şey
fish
içinde balık avlamak
fish
seren berkitmek
fish
balıkbal
fish
up veya out ile arayıp
fish
{f} balık tutmak, balık avlamak
type of fish
lüfer
type of fish
levrek
a type of fish

    Turkish pronunciation

    ı tayp ıv fîş

    Pronunciation

    /ə ˈtīp əv ˈfəsʜ/ /ə ˈtaɪp əv ˈfɪʃ/
Favorites