Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.
- We sang, danced and chatted after dinner.
Biz çay üzerine sohbet ediyorduk.
- We were chatting over tea.
Konuşmaya devam ettik.
- We continued chatting.
Kısa süre içinde konuşmalıyız.
- We need to chat soon.
Seninle konuşmak güzeldi.
- It was really nice chatting with you.
Konuşmak yerine çalışın!
- Work instead of chatting!
Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum.
- I would like to chat with you by e-mail.
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to chat.