a twig, cone, or little branch

listen to the pronunciation of a twig, cone, or little branch
English - Turkish

Definition of a twig, cone, or little branch in English Turkish dictionary

chat
{i} sohbet

Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik. - We sang, danced and chatted after dinner.

Biz çay üzerine sohbet ediyorduk. - We were chatting over tea.

chat
{i} konuşma

Konuşmaya devam ettik. - We continued chatting.

Kısa süre içinde konuşmalıyız. - We need to chat soon.

chat
laf etmek
chat
hasbıhal etmek
chat
konuşmak

Seninle konuşmak güzeldi. - It was really nice chatting with you.

Konuşmak yerine çalışın! - Work instead of chatting!

chat
(Hayvan Bilim, Zooloji) kuyrukkakan
chat
lakırdı etmek
chat
yarenlik
chat
sohbet etmek

Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum. - I would like to chat with you by e-mail.

Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar. - Bill and John like to get together once a month to chat.

chat
{f} laflamak
chat
samimi konuşmak
chat
muhabbet etmek
chat
hoşbeş etmek
chat
{i} ötücü kuş türü
chat
{f} çene çalmak (Argo)
chat
{f} hoşbeş etmek (Argo)
chat
{f} sohbet etmek, hoşbeş etmek, çene çalmak
chat
(fiil) sohbet etmek, hoşbeş etmek (Argo), söyleşmek, çene çalmak (Argo), gevezelik etmek, lafa tutmak, laflamak; kandırmaya çalışmak
chat
dedikodu/sohbet
chat
(isim) sohbet, söyleşi, hoşbeş, konuşma, ötücü kuş türü
English - English
chat