a turn; specifically, the spell of a sailor at the helm, usually two hours

listen to the pronunciation of a turn; specifically, the spell of a sailor at the helm, usually two hours
English - Turkish

Definition of a turn; specifically, the spell of a sailor at the helm, usually two hours in English Turkish dictionary

trick
{i} numara

Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz. - You can't teach an old dog new tricks.

Tom sihirli bir numara yaptı. - Tom performed a magic trick.

trick
{i} güzel kadın
trick
(fiil) kandırmak, oyun etmek, oyuna getirmek, aldatmak, faka bastırmak
trick
katakulli
trick
fırıldak
trick
kazık
trick
birine oyun oynamak
trick
şeytanlık
trick
al
trick
oyun

Mike erkek kardeşine kötü bir oyun oynadı. - Mike played a bad trick on his brother.

Oyun yapması için köpeği eğittim. - I trained the dog to do tricks.

trick
hüner

Yaşlı bir köpeğe yeni hünerler öğretmek zor. - It's hard to teach an old dog new tricks.

trick
ustalık
trick
muzip

Kardeşine muziplik yapmayı bırak. - Stop playing tricks on your brother.

trick
el çabukluğu
trick
üçkâğıda getirmek
trick
incelik
trick
{i} 1. hile, oyun, dolap, numara: She uses tears as a trick to gain sympathy. Kendini acındırmak için ağlama numarası yapıyor. play a trick on
trick
{i} çalım
trick
{i} üçkâğıtçılık
English - English
trick
a turn; specifically, the spell of a sailor at the helm, usually two hours

    Hyphenation

    a turn; specifically, the spell of a sail·or at the helm, u·su·al·ly two Hours

    Pronunciation

Favorites