a tumult, disturbance, uneasiness

listen to the pronunciation of a tumult, disturbance, uneasiness
English - Turkish

Definition of a tumult, disturbance, uneasiness in English Turkish dictionary

commotion
{i} karışıklık
commotion
karmaşa
commotion
gürültü patırtı
commotion
patırtı
commotion
velvele
commotion
{i} şamata, gürültü patırtı
commotion
zürzavar
commotion
{i} kargaşa

Tom evinin önünde bir kargaşa duyabiliyordu, bu yüzden neler olduğunu görmek için dışarı çıktı. - Tom could hear a commotion in front of his house, so he went outside to see what was happening.

Devam eden tüm bu kargaşa yüzünden konsantre olamıyorum. - I can't concentrate with all this commotion going on.

commotion
{i} ayaklanma
commotion
{i} koşuşturma
commotion
{i} telaş
commotion
{i} heyecan
commotion
gürültü
English - English
{n} commotion
a tumult, disturbance, uneasiness
Favorites