a trip made in a motor vehicle

listen to the pronunciation of a trip made in a motor vehicle
English - Turkish

Definition of a trip made in a motor vehicle in English Turkish dictionary

drive
dürtü

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var. - She has a low sex drive.

İnsan doğasındaki en güçlü dürtü, önemli olmak arzusudur. - The strongest drive in human nature is the wish to be important.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi. - Tom tipped the cab driver.

Arabada sorun yok, sadece sen kötü bir sürücüsün. - Nothing is the matter with the car. It's just that you are a bad driver.

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

Onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyor musun? - Do you think he is a good driver?

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
English - English
drive

It was a long drive.

a trip made in a motor vehicle

    Hyphenation

    a trip made in a mo·tor ve·hi·cle

    Turkish pronunciation

    ı trîp meyd în ı mōtır vihîkıl

    Pronunciation

    /ə ˈtrəp ˈmād ən ə ˈmōtər ˈvēhəkəl/ /ə ˈtrɪp ˈmeɪd ɪn ə ˈmoʊtɜr ˈviːhɪkəl/
Favorites