a trainer or instructor

listen to the pronunciation of a trainer or instructor
English - Turkish

Definition of a trainer or instructor in English Turkish dictionary

coach
{f} yetiştirmek
coach
-i çalıştırmak
coach
{f} özel ders ver

Tom ona özel ders vermemi istiyor. - Tom wants me to coach him.

coach
antrenör

Antrenör bana bazı tavsiyeler verdi. - The coach gave me some advice.

İyi bir antrenör bu takımı eğitir. - A good coach trains this team.

coach
fayton
coach
yolcu otobüsü
coach
{i} özel öğretmen
coach
{f} antrenman yaptırmak
coach
{i} koç

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

Benim koç günde 6000 kalori yer. - My coach eats 6,000 calories a day.

coach
{i} çalıştırıcı
coach
(fiil) eğitmek, yetiştirmek, hazırlamak, özel ders vermek, antrenman yaptırmak, özel hocalık yapmak; araba ile gezmek
coach
{f} özel ders vermek
coach
{i} posta arabası

O, posta arabasını soydu. - He robbed the mail coach.

coach
{i} yolcu arabası,yolcu otobüsü
coach
{f} araba ile gezmek
coach
çalıştırmak

Ben bir koç çalıştırmak istiyorum. - I wanted to hire a coach.

coach
{i} yolcu vagonu
coach
{f} eğitmek
coach
{i} ucuz tarifeli bölme
English - English
coach
a trainer or instructor

    Hyphenation

    a train·er or in·struc·tor

    Turkish pronunciation

    ı treynır ır înstrʌktır

    Pronunciation

    /ə ˈtrānər ər ənˈstrəktər/ /ə ˈtreɪnɜr ɜr ɪnˈstrʌktɜr/
Favorites