a top, end, extremity, point, tap, stroke

listen to the pronunciation of a top, end, extremity, point, tap, stroke
English - Turkish

Definition of a top, end, extremity, point, tap, stroke in English Turkish dictionary

tip
bahşiş

Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir. - In Japan it is not customary to tip for good service.

Tom garsona çok iyi bir bahşiş verdi. - Tom gave the waiter a very good tip.

tip
{i}

Tom sessizce elbiselerini giydi ve ayak uçlarına basarak odadan çıktı. - Tom slipped quietly into his clothes and tiptoed out of the room.

Tom parmak uçlarına basarak odadan çıktı. - Tom tiptoed out of the room.

tip
{f} yana yatmak
tip
atmak
tip
{i} yatırma
tip
{f} (off) tüyo vermek, herkesin bilmediği bir
tip
{i} tavsiye, nasihat, öğüt
tip
(Askeri) ÖNE EĞİKLİK: Bak "pitch"
tip
{i} filtre
tip
görmek
tip
dökmek
tip
tıkırdatmak
tip
{i} hafifçe dokunma
tip
boşaltmak
tip
(çöp/vb.) atmak
tip
(Mühendislik) üç (kalemde)
tip
hafif vuruş, tıkırdatma
tip
tepe, doruk
English - English
{n} tip