a thrust; a push; a sudden force that impels

listen to the pronunciation of a thrust; a push; a sudden force that impels
English - Turkish

Definition of a thrust; a push; a sudden force that impels in English Turkish dictionary

impulse
{i} dürtü

Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim. - I felt an impulse to cry out loud.

Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu. - It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.

impulse
tepi
impulse
(Biyokimya) uyarı
impulse
itiş
impulse
impals
impulse
vuru
impulse
ani bir istek
impulse
{i} itme
impulse
{i} içtepi
impulse
{i} itki
impulse
(Tıp) İtici kuvvet, tahrik
impulse
(isim) dürtü, ani hareket, uyarı etkisi, içtepi, itki, itme
impulse
buy on impulse düşünmeden satın almak
impulse
{i} itici güç
impulse
mak çok kısa zamanda tesirini gösteren büyük kuvvet
impulse
dürtü,etki
impulse
{i} uyarı etkisi
English - English
impulse
a thrust; a push; a sudden force that impels
Favorites