a thing woven, linen covering, canvas

listen to the pronunciation of a thing woven, linen covering, canvas
English - Turkish

Definition of a thing woven, linen covering, canvas in English Turkish dictionary

cloth
kumaş

O bir yarda kumaş satın aldı. - She bought a yard of cloth.

Biz aynı kumaştan kesilmişiz. - We are cut from the same cloth.

cloth
{i} bez

Bandaj yapmak için bezi doğradı. - She cut up the cloth to make bandages.

Nemli bir bezle pencereyi temizle. - Clean the window with a damp cloth.

cloth
bez örtü
cloth
çaput
cloth
örtü

Kate örtüyü masanın üstüne yaydı. - Kate spread the cloth over the table.

Onlar masaya örtü örttüler. - They covered the table with a cloth.

cloth
{i} rahiplik
cloth
{i} yelken
cloth
{i} sofra örtüsü
cloth
{i} din adamlığı
cloth
rahiplik/örtü/kumaş
cloth
{i} cilt bezi
English - English
{n} cloth
a thing woven, linen covering, canvas
Favorites